Ses İstirahati
Cerrahinin ardından hastalara 1 ile 14 gün arasınd...
Ses teli nodülü, ses tellerinin birbiri ile temas ettiği serbest yüzeyde oluşan, iyi huylu (yani ses teli kanseri ile ilişkisi olmayan) büyümelere verilen isimdir. Sesin yanlış ya da aşırı kullanımına bağlı olarak oluşurlar. Sesin uzun süreli, yanlış ses şiddetinde, yanlış ses perdesinde ya da uygunsuz şekilde zorlanarak kullanılmasına bağlı olarak geliştiklerinden, kaba bir benzetme ile elimizde ya da ayağımızda oluşan nasırlara benzetilebilirler.
Öğretmenler, ses sanatçıları, spikerler, çağrı merkezi çalışanları, din görevlileri gibi sesini profesyonel olarak kullanan bireylerde toplumun diğer kesimlerine göre çok daha sık olarak görülür. Ses kısılmasının sebepleri arasında en önde gelenlerden birisidir.
Ses teli nodülleri, çocukluk çağında da görülebilir. Çocukluk çağında uzun süreli ses kısıklığının en sık nedeni ses teli nodülleridir. Çocukluk döneminde ses teli nodülleri, erkeklerde kız çocuklardan daha sık görülür. Çocuklarda, tıpkı erişkinlerde olduğu gibi, en sık neden sesin aşırı ya da yanlış kullanımıdır. Bunun yanı sıra, sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren, sık boğaz temizleme hareketi yapan, alerji ve boğaz reflüsü olan, kalabalık sınıflarda okuyan ya da birden fazla kardeşi olan çocuklarda ses teli nodülleri daha sık görülür.
Ses teli nodülleri, her yaştan ve cinsiyetten bireyde görülebilmekle birlikte, erişkin çağda kadınlarda erkeklerden çok daha sık görülmektedir. Ergenlik öncesi dönemde ise, tam tersine, erkek çocuklarda kızlardan daha sık görülür.
Ses teli nodülünün belirtileri genellikle ses kısıklığı, seste değişiklik, sesin çatallı çıkması ve seste kabalaşmadır. Profesyonel ses kullanıcısı sesinin daha alçak perdeden çıktığını ya da sesinin normalden daha soluklu, cızırtılı, hışırtılı olduğunu ifade edebilir. Profesyonel ses kullanıcıları, ses aralığında bir daralma fark edebilirler.
Bireyler seslerinde oluşan değişikliğin yanı sıra, artan ses kullanımı ile birlikte boyun çevresindeki kaslarda ağrı, konuşma hatta yutkunma güçlüğünden yakınabilirler.
Ses telleri tıpki V harfi gibi bir uçta birbirine bağlı, diğer uçta birbirinden uzaklaşan iki adet içeride kaslar, dışarıda ise mukoza adı veirlen yumuşak dokudan oluşan yapılardır.
Konuşma sırasında sıradan bir erkeğin ses telleri saniyede ortalama 120 kez ve bir kadının ses telleri 200 kez birbirine çarpar. Bu nedenle, ses telleri vücudun en çok travmaya maruz kalan yumuşak dokusudur.
Sesini profesyonel olarak kullanmayan bireylerde 2 haftadan fazla süren ses kısıklığı durumunda mutlaka bir ses hekimine başvurmak gereklidir. Profesyonel bir ses kullanıcısının ise genellikle bu kadar bekleyebilecek lüksü olmamaktadır. Ses hekiminiz şikayetlerinizi dinleyip, ses sağlığınız ve genel tıbbi geçmişiniz hakkında yeterli bilgiye sahip olduktan sonra profesyonel ses beklentilerinizi de detaylı bir şekilde bilmek isteyecektir. Profesyonel sesten bahsederken, tanı ve tedavisi için uğraşılan bireyin, illa ki bir ses sanatçısı olması gerekmez. Aslında çoğu meslek grubu gün içerinde kendilerini ve işlerini sesleri ile ifade ederler. Bunlar arasında öğretmenler, avukatlar, çağrı merkezi çalışanları, banka, belediye, postane birimleri gibi müşterilerine hizmet için sesine ihtiyaç duyanlar, tezgahtarlar, esnaflar, din görevlileri ve daha birçok meslek grubu sayılabilir.
Sesiniz ve ses tellerinin detaylı muayenesi ile (ki bunun için ideal ikili laringovideostroboskopi ve objektif ses analizidir) ses teli nodülü tanısı konması ve nedeninin belirlenmesi mümkün olur.
Ses teli oluşumundaki temel faktör, sesin yanlış ya da aşırı kullanımıdır. Bunun yanı sıra bazı başka nedenler de ses teli oluşumuna katkı sağlayabilir. Bunlar arasında laringofaringeal reflü, alerjiler, psikolojik etkenler ve kişilik özellikleri sayılabilir. Aslında son saydığımız iki özellik de sesin aşırı ya da yanlış kullanımına yol açtığı için ses teli nodülü oluşumuna etki ederler. Ses teli nodülü olan bireylerin ortalama bir kişiye göre daha dışa dönük, sosyal aktivitelere daha sık katılan, agresif, motive bireyler olduğu gözlemlenir.
Nodül tedavisinde iki ana yöntem, ses terapisi ve ses teli cerrahisidir.
Sesin kötü ya da yanlış kullanımı nedeniyle oluşan bir ses problemi olan nodülü tedavi etmenin ideal yolu, sesin bu şekilde kullanımına devam edilmemesidir. Sesi doğru kullanacak şekilde alışkanlıklar edinilmesi ve ses tellerine aşırı basınç uygulanmasını engelleyecek doğru vokal tekniğin kullanımı, hem nodüllerin küçülmesini hatta yok olmasını sağlayacak, hem de tekrar oluşma riskini ortadan kaldıracaktır. Sesin doğru kullanılmasını öğreten ana yöntem ses terapisidir.
Ses terapisi, çoğu nodüllerin tedavisinde tek başına tedavi için yeterlidir. Ses terapisi, her bireyin kendi klinik durumuna ve ihtiyaçlarına göre düzenlemesi gereken bir tedavi biçimidir. Ses terapi planının çerçevesi, hastanın yaşına, ses kullanım düzeyi ve sesi ile ilgili profesyonel bir beklentisi olup olmamasına, hasta için daha kolay olabileceği düşünülen tekniklere göre çizilir. Bazı ana başlıklar ise her terapi programı içerisinde mutlaka yer alır. Bunlar arasında hastanın nodül oluşumuna neden olan veya artıran davranışları hakkında bilgilendirilmesi, bu davranışların hasta tarafından en az düzeye çekilmesi ve ses kullanımı ve profesyonellik özelliğine uygun yeni davranışsal ve çevresel değişikliklere gidilmesi sayılabilir.
Bazı nodüller ise ses terapisi de dahil tedavilere fazlasıyla dirençlidir. Uygun ses tekniği, sımsıkı takip edilen ses hijyeni kuralları ve hatta ses terapisine rağmen düzelmeyen ses teli nodülleri, fonomikrocerrahi adı verilen, genel anestezi altında mikroskop aracılığı ile yapılan özel ameliyatlar ile tedavi edilmektedir.
* Lütfen form alanlarını giriniz, bilgileriniz gizli tutulmaktadır.